Günler her gün bir numaratör gibi atarken yılların 365günde
bir atması olsa olsa hüzün verir bana. Hayattan bir yıl daha
gitti diye. Gerçi bu yaşadıklarıma bağlı. Eğer istediğim
gibi bir hayatın içindeysem yıl devretse ne olur devretmese
ne olur. İstediğim gibi yaşayamadığım hergün bile kayıpken...
Her yeni yıla girerken, değişen bir rakkamın yeni yeni
ve güzel şeyleri getirmesini dileriz, yeni yıla gireriz ve bir
ay sonra herşey aynı rolantisine girer, hep böyledir bu.
Karamsarlık falan değil benimki, bir gerçek, zira dünyanın
ve yaşamların gittiği nokta ortada genel itibariyle..
Son 5yılımı aklım almıyor, belki bu yaşamışlık, belki bir sürü
hayal kırılığı birazda olsa pollayannacılığı yok ettirdi bana.
Hayatı hiçbir zaman elli parçaya bölmedim ben, o ayrı
bu ayrı diye, yaşadığımın gerçekliğine baktım oyun
oynamadım, zorla zannetmeye çalışmadım kendimi
kandırarak. Hayat yıllarının çoğu geride kaldığı zamanmı
insan bu kadar hesap yapmaya başlıyor acaba. Yıllar
önce böyle düşünmezdim, yeni yıl gelir kutlar dilekler
diler diğer yıla geçer yaşamaya devam ederdim, yaş
ilerledikçe insan bilanço çıkarmaya başlıyor sanırım.
O değişen bir rakkamı başka değişikliklere vesile kılmak
istiyorum. Yaptığım hataları yanlışları yapmak istemiyorum
diyeceğim ama yanlışlar bir tek benim yüzümden olmuyorki
öyle maskeler varki, öyle kendini ve ne istediğini bilmezler
varki ister istemez inanıyor ve kanıyorsunuz. Bundan
canınız yanıp kendinizi çekerseniz yalnızlaşıyorsunuz.
Yeni yılda değişmesini istediğim o kadar çok şey varki,
gelmesini ve yaşamayı istediğim bu yaşımda hala öyle
çok özlemlerim hasretlerim varki, olurmu olmazmı hiç
bilmiyorum fakat kendime farklı bir düzen çizmek istiyorum.
Ufaktım ve 2000 yılı konuşulurdu, yeni icatlar ortaya
çıkacak ve bir nevi uzay çağı bağlıyacaktı sözde. Neler
neler dilendi o yeni yıldan, neler neler umuldu, ee ne oldu..
Basit bir uyarı aleti yok diye hala canım ülkemde boş yere
19can yok oldu bir maden ocağında, 19 ailenin canı yandı
kimbilir kaç çocuk babasız kaldı....yeni yıldan güzellikler dilemek,
..dileyelim, bu senede dileyelim....herkes elindekinin kıymetini
bilsin nankörlük yapmasın, yıkmasın, yakmasın, yuvalar
dağılmasın, insanlar ve insanlık daha insan olsun, herkes aklını
başına toplasın ne istediğini istemediğini bilsin ona göre yuva
kursun, ki mutlu olsun. Ailesi dağılmış çocuklar olmasın,
ama o ortamda herşey daha kötüyken de kimse kimseye
mahkum olmasın. Çocuklar emniyette olsun, ırzına namusuna
onuruna el uzatılmasın. Kimse kimseyi aldatmasın.
çiğeri beş para etmezlere mahkum olmasın. O çiğeri beş para
etmezlere bir mucize olsun ve çiğ, iğrenç değil olgun yürekli
insanlar olsun.
davransın aç açık bırakmasın, organlarını çalmasın. (O çocuk öldü)
Yine adi ve şerefsiz ülke Amerika başka ülkeleri işgal edip
Yine adi ve şerefsiz ülke Amerika başka ülkeleri işgal edip
Iraktaki gibi milyonlarca ölüme milyonlarca dağılmış aileye
ve öksüz kalmış çocuklara neden olmasın.
Afrikada çocuklar açlıktan ölmesin diye de dileyelimmi? Hadi
dileyelim..artık sefil bir hayat yaşamasınlar onlarda, insan olarakhak ettikleri hayatı yaşayabilsinler artık. Hindistan da yetersiz
çeyiz getirdi diye kadınlar yakılmasın diye dileyelimmi? Hadi
onuda dileyelim.. Üstün! medeniyet seviyesine ulaşmış Avrupa
ülkelerinde kız çocukları 11 yaşlarında doğurmaya sıklıkla
başlamış ve tabiki çocuklar ellerinden alınıyormuş ve genelde
babaları bilinmiyormuş, şu Dünyada insanlara akıl fikir gelsin,
bir maneviyat gelsin bunlar olmasın, o doğan çocuklar her
anlamda eksik yeni nesilleri oluşturmasın diye de dileyelim.mi?
Bence çok fazla şey dilemeliyiz yeni yıldan, zira evimizin içi
hayatımız düzelsin diye dilerken çocuklarımızı getirdiğimiz
şu dünyada, onlara hiçbirşey bizde olduğu kadar bile iyi
ve güzel kalmayacak bence.
Tamam her güzel şeyi dileyelim buna sözüm olamaz,
ama birazda uyanalım artık, her birey de birşeyler yapma
anlayışı çabası olsun artık öyle değilmi?
13 yorum:
Sonuna kadar katılıyorum dileklerinize umarım yeni yılda herşey istediğiniz gibi olur
Efendim, merhabalar; "Yeni Yıl Yeni Düzen ve Yeni Dilekler" konulu anlatınızı hem ibretle hem de umutla okudum. Düzenini kurmuş olan emperyalist ülkelerin dönen çarkları arasında ezilen; Filistin, Irak ve adını daha hatırlayamayacğımız, hatta adını bile bilmediğimiz ne kadar sömürülen ülkeler vardır. Kimi ülkeler yoksullukla, açlıkla terbiye olurken, kimi ülkeler de terör ile terbiye olmaktadırlar.
Yeni yıl bana da hiçbir şey ifade etmez. Yeni yılın ilk yeni gününe bakıyorum değişen hiçbir şey göremiyorum ve bu nasıl yeni yılmış böyle deyip, hayal kırıklığına uğrayarak, bu günün de dünden farklı bir gün olmadığına inanmak zorunda kalıyorum.
Elbette yeni yılda yepyeni umutlarımız, hayallerimiz vardır. Ancak bunlara kavuşmayı ümit etmekten başka bir şey gelmiyor elimizden.
Yeni yılın tüm insanlığa; sevgi, barış ve huzur getirmesini ve hayırlara vesile olmasını temenni ederim.
Böyle güzel ve yerinde bir konuyu hazırlayarak biz blogcuların paylaşımına sunan kaleminize, emeğinize, gönlünüze ve yüreğinize selam ve saygılarımı sunarım. Dert görmesinler, daim olsunlar ve hiç susmasınlar...
Ara sıra Recep Altun'un bloğunda yorumlarınıza rastlıyorum. Merak edip özel olarak geldim bugün bloğunuza. Hiç gazetecilikle alakanız oldu mu bilmiyorum ama yazma tarzınızı kendiminkine benzettim biraz. Ama benden çok daha güzel ifade etmişsiniz bu konuyu. Ben olsam bu kadar iyi anlatamazdım belki de...
Yolun yarısını geçtikten sonra, insan, hayatını sorgulamaya başlıyor. "Ben şu an nerdeyim, olmak istediğim yerde miyim, birlikte yaşlanmak istediğim kişiyle mi birlikteyim, nereye gidiyorum, hayatım nereye gidiyor, geleceğim ve sonum nasıl olacak?" gibi. Geriye dönüp baktığında "Tamam işte, ben hep doğru seçimleri yaptım ve bugün bulunduğum bu noktadan çok memnunum" diyebiliyorsa eğer, sorun yoktur. Ama "Hay allah, ben ne yaptım! Seçimlerimin çoğu yanlıştı, yanlış yollara girdim, yanlış olaylara sürüklendim, hayatımın kontrolünü kaybettim!" diyorsa eğer, alarm çanları çalıyordur ne yazık ki. Hatta tıp dilinde buna "orta yaş krizi" diyoruz:)))
Hayatı sorgulama aşaması, doğru seçimler yapanlar için sancısız, yanlış seçimler yapanlar içinse oldukça acılı geçebiliyor. Gençken bir gün gelip de hayatı sorgulayacağımızı bilmiyorduk. Bilseydik, daha dikkatli adımlar atardık belki de, bu muhasebeden galip çıkabilmek için...
Sevgi ve saygılarımla, onuncu köyün adamı...
Kayıpların olmasın diye diliyorum ben sevgili onun köyün adamı.. Daha doğrusu kayıplarımız olmasın .. dediğin gibi yaşanmamış günler olarak!
Yani daha yıl girmeden içim karardı. :DD
Yok ya biz yine de güzel şeyler dileyelim, güzel şeyler olsun dünyada...:DD
çok güzel dilekler
bilanço durumu 20 leri bırakmakla ilgili
ibrahim sadrinin bir şiiri geldi aklıma munzur du galiba
sanırdım bütün ırmaklardan aşacaktım
halayda delikanlı başı olacaktım yaşım onyediydi daha ...
yıllar umutlaarımızı çalmasın dualarımız olgunluğumuzu artttırsın
2012 tüm dünyada bilincin değiştiği, maneviyatın ağır basacağı yılların başlangıcı olacak..
Dileyelim ve OLsun değil mi.. Adsızım yazmayı bıraktı, ne mutlu bana !!
Off yaa çok şekersin..valla bunlar
çok ama çok güzel dilekler.Ben de
bunları fazlasile diliyorum.
YENİ YILINI KUTLARIM :))
Her şey iyi olsun demekle olmuyor; hâlâ bir yerlerde canlar yanarken, minicik bedenlere kurşun değerken, ana denen mübarekler yaş dökerken, dünyanın dört bir yanında aç susuz insanlar dururken daha bir çok acı yaşanırken ve herkes bunca acı karşısında sadece vah vah diyerek susarken iyi olsun demekle olmuyor, olmazda düzeltmek için bir şeyler yapılmadıkça...
Güzel bir yazıydı ellerinize sağlık.
2010 da bu biten yıl gibi olacaksa son satırlarınıza cevaben diyorum ki:
Yapacağımız şey sokaklara dökülüp ses vermek olmalı..
Sustuğumuz yetmedi mi artık..?
ne guzel dıle getırmıssınız.ınsallah hersey daha ıyı olur...
Sevgili oğlak burçlu,Onuncu köyün adamı;
Sana kızmak, sana incinmek ne demek dost dosta hiç incinir kırılır mı?Bu sıralar sizlere ziyarete gelemememden dolayı ise nazik sözleriniz, esas siz beni affediniz.
Yeni yılla ilgili dilek ve temennilerinizin tamamına iştirak etsem de "Merkez efendi" gibi herşey merkezinde ve olması gerektiği gibi demekten vazgeçemiyorum.Pir; taliplerine sorar "siz Allah olsaydınız neleri değiştirirdiniz dünyada" diye,herkes bir şey değiştirmiş bir tek Merkez efendi; "herşeyi olduğu gibi bırakırdım "demiş ya işte benim de sözüm bu yıl onun gibi olsun diledim.Bektaşinin sözünü anımsarsın "Allah YOK diyeceğim ama hiç benim dediğim olmuyor"demiş. sevgilerimle.
Yeni yıl İçin dileklerinize katılıyorum..Ne kadar iç acıtıcı fotograflar.Ne kadar zor.Hem çocuk için hem kardeş hem anne için..Böyle şeyler olmasın.Bunu yapan nasıl bir insan..Ne olursa olsun bu kadar acımasız nasıl olabilirler.İçim acıyor resmen.
Yorum Gönder