28 Kasım 2011 Pazartesi

İNSANLARIN GÜZEL YÜZLERİNİN ARKASINDA NE İĞRENÇLİKLER VAR...?


Gittikçe insan ilişkilerinden daha korkar oldum, hiç umadığınız insanların arka yüzünde çıkan öyle kişiliksizlikler var ki. artık ne yüzler ne gözler de belli etmiyor hiç birşeyi, diller, gözler çok ustalaştı yalanda, riyada..

Zaaflar, menfaat...sanırım bir çok arka yüz çirkinliğinin nedeni bu. İnsanı insanlıktan çıkaran.. Doğal olarak bunu yapanlar, arka bahçelerinde pislik barındıranlar asla bunu kabul etmiyor, zaten bu yüzden değilmi dünya değişmiyor ve güzelleşmiyor.

Eskiden göremiyordum..hele bir yaşamışlık öncesi insanların arka yüzlerinde ne derece iğrençlik olabileceğini bilmiyordum..şimdi biliyorum, daha fazla görüyorum..korkuyorum, güvenemiyorum, yaklaşamıyorum.. Sözlerine baksan dersin ki ne derin biri bu, ne hoş bir yürek bu..ama derinlerde..

Birisi vardı sahip olduğu iğrençlik için kime ne diyordu..sadece kendisineydi..ama mesele şu ki o iğrençliği başkası bildiğinde, kimseye zarar vermese bile, insanın kişiliğine özüne yakışmadığı için iğreniyordu. Örnekse; biri birşey yapmasa ama çocuklara sapıkça fantaziler kursa, hayat boyu reele dökmese bile bu insan nasıl bir insandır ki? Hayat içinde güler yüzlü, neşeli, hayat dolu, düşünceli, her ne olursa olsun, içinde bu düşüncesi olan birinin eşi veya dostu olmasını kim ister?

Çok tuhaf geliyor bana, ve kabullenmesi çok zor..anlayamıyorum..öylesi güzel yüzlü, sıcak kalpli, samimi, iyiliksever, merhametli..gibi gözüken insanların kişilik denen arka bahçelerinden ne pislikler çıkabiliyor. İğreniyor insan..hele de bu yazdıklarım o insanı bu kadar güzel kamufle ediyorsa!

İnsanın yüreğinde yüreksizlik, iğrençlik ve karaktersizlik potansiyeli olunca, yaşanan şeyler karaktersiz birine denk geldiği için olmuyor, onda bu potansiyel olduğu için oluyor. Bunu anlamak çok zamanımı aldı doğrusu..ya da anlamıştım da kabullenememiştim...

Eskiden yüzü, gözü, gönlü, sıcaklığı kalbi güzel gibi(!) gözükenler de inat ederdim, suçsuz çıkarmaya, diğerinde suç bulmaya çalışırdım, diğeri alçak ya, adi ya hani...peki ama sen katlanmamışsın ki katılmışsın, yüreğin nasıl izin verdi peki? Nedeni çok açık aslında... Zira hiç mi seni durduracak birşey yoktu güzel insan gibi gözüken yüreğinde..? Çok anlamlı aslında...

Güzel gözüken yüreklerin derinlerinde olan, çoğu zaman sadece kişinin kendisinin bildiği potansiyel iğrençlikleri, çelişkileri o kadar çok görmeye, anlamaya başladım ki.. Hiç ummadığınız insanın yapabildikleri, düştüğü haller, ama görünürde soylu, temiz, güzel insan gibi görünenler..

Çok ürkütücü geliyor bana, çok sarsıcı...ölüm tadında hayal kırıklıkları yaşatabiliyorlar böyleleri.

22 Kasım 2011 Salı

BEDELLİLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ!!


Çok sinirleniyorum bu duruma.. Yaklaşık 500 bin kişi askerlikten kaçmış yıllardır ve neymiş bunlara çözüm bulunmalıymış! Ne biçim devletsin peki sen? Gücün yokmu, aradında bulamadın mı?

Kenan Doğulu (37), Yalın (31), Gökhan Özen (32), Murat Dalkılıç (28), Murat Boz (31), Kıvanç Tatlıtuğ (28), Tolga Karel (33), Sarp Apak (30), Tolgahan Sayışman (30), Mete Horozoğlu (36), Burak Özçivit (27), Yağmur Atacan (28) da var. Vatani görevini henüz yapmayan bu ünlü isimler bedelli askerliğe sıcak bakıyormuşmuş! Onlarda sıcak bakmaycakta ben mi bakacağım!

Şu isimlere bakın..bunlar nasıl gizlendi de asker kaçağıydı bulunamadı yahu!! Devlet bana ve tanıdığım tüm dostlarımı buldu hadi askere dedi gittik de bunlarımı bulamadı? Hadi sıran geldi dediğinde bunlar neden gitmedi sizce???

Bir tane de benim tanıdığım var, top koşturmuş bilmemne yapmış kariyeri yarım kalmasın diye gitmemiş, sonra evlenmiş çocuğu oldu diye gitmemiş..bu gitmeyenlerin çoğu da böyle..yahu banane kardeşim, iş mi yani yıllarca askerden kaç sonra bedelli 21 gün yap bitti gitti, ne güzel! Askerliğini normal yapanlar ömrünün en güzel 1,5 senesini harcasın, bunlar eşlerinin koynunda, sevgililerinin koynunda hayat yaşasın sonra haydi yaş geçti siz para verin bitsin bu iş!

Askerlikte geçen yılları harcamak diyorum, zira artık bu iş vatan borcu değil, para borcu..bankalar kredi vermek için sıraya girmiş, daha bir ay olmamış 24 şehit verilmiş ne gam!!!

Lanet olsun, zaten şehit olanlar genelde köylü ve orta direk halkın çocukları. İstanbul için diyorum, siz hiç Ulusta, Leventte, Nişantaşında şehit duydunuz mu? Ben duymadım..

Bu iş yanlış, hem de çok yanlış..devlet görevini yapmayıp bu kolaycılığa kaçması büyük haksızlık. Mezarlarda yatan onca 20 yaşında şehit olmuş yavruya sorma imkanı olsa ne derlerdi acaba bu yavrular bu duruma!!

Yapacaksa istisnasız herkes yapsın, yapmayacaksa kimse yapmasın!!

Bir de yanarım yanarım neye yanarım biliyormusunuz, gençlik ve toplum olarak hayran olunan şu insanlara bakın..yazık..ünlü diye bilinen hemen herkesin paçalarından pislik akıyor aslında. tarkan denen kişi askerden kaçmadımı, amerikaya sığınıp vatandaşlıktan çıkarılmadımı, buna rağmen dahi dönmedi, sonra af çıktı faydalandı. Serdar ortaç ağladı resmen gitmemek için, gözlük taktı o sıralar, kör olma tehlikem var deyip sakata terhis raporu almaya çalıştı..
Yazık ya ne çabuk unutuyoruz herşeyi..
Ve ne yazıkki askerden kaçmayan, parası olmadığı için, ünlü olmadığı için binlerce Şehit verilen bir ülkede bu oluyor.. Yazıktır günahtır ya...

BEDELLİLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ!

Not: Tam şu anda Bedelli ile açıklama yapıldığını okudum nette haberlerden. Bedelli askerlik yapanlardan toplanan para şehit ve gazilere dağıtılacakmış. Ama ne ulvi bir davranış(!), oraya buraya para harcanıyorda şehit ve gaziler için bu parayamı ihtiyaç kaldı! Ne denecek acaba..kusura bakmayın biz bunları tutup askerlik yaptıramadık, sizin oğlunuzu yakaladık ölüsünü getirdik, veya bacağı kolu eksik getirdik, şimdi bu para ile idare edin..mi denecek..susun bu durumu idare edin rüşvetimi bu...yok yok benim vicdanım bunu kabul etmiyor.

17 Kasım 2011 Perşembe

KIVANÇ HAYATA TUTUNAMAMIŞ....:(

Bazı sağlık kontrollerim için bir süredir İstanbulaydım, döndüğümde öğrendim ki güzeller güzeli 6 yaşındaki Kıvanç yoğun bakımdan çıkamamış. (Konuyu bilmeyenler için; aşağıda iki post yazmıştım)

Havuzun dibinde 14 dk kaldığını öğrendiğimde bu acı gerçeğe hazır olmak gerektiğini düşünmüş olsamda bir mucize bekliyordum doğrusu. Büyük ihtimalle beyin ve beden onca dakika havasız kaldığı için özürde kalabilirdi, inşallah kalmaz ve yaşar diye dua etmekten başka çare yoktu, ve....

Bir dizinin reklamında bir anne bankta oturuyor, ve parkta oynayan oğlunu seyrederken gözlerinden yaşlar süzülüyordu ve özetle şunlar geçiyordu yapılan seslendirmede, "eskiden büyüdüğünde okumanı ve  iyi bir meslek sahibi, çok başarılı biri olmanı istiyordum, şimdi hiç bir şey umurumda değil, yaşamanı sağ olmanı istiyorum sadece" diyordu..aklımda kalan özet bu..etkilemişti beni. Zira oğlu ölümcül bir hastalığa yakalanmış ve fazla yaşama umudu yoktu.

Hayaller..nasılda boş bazen herşey..nasılda değişken...

Kıvancın annesi hıçkırıklar içinde ağlarken "oğlumm ben seninle büyüdüm oğlumm beni bırakıp nereye gidiyorsun" diye haykırıyordu. Kıvanç için ne hayaller kurmuşlardı acaba?

Peki bizlerin çocuklarımız için olan hayallerimiz? Buna odaklanıp birşeyleri kaçırıyormuyuz acaba?
Daha az yüreğimize basıyor olabilirmiyiz şuna buna kızıp, veya istediğimiz gibi değil diye?

6 yaşındaki Kıvanç cennetteki yerini alacak şüphesiz, şu an beni duymasalarda ailesine baş sağlığı dilemekten başka söyleyecek bir şey bulamıyorum. Ateş yine düştüğü yeri yakacak..

Rabbim kimseye bu acıyı yaşatmasın....

5 Kasım 2011 Cumartesi

KURBAN BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN ARKADAŞLAR

Her özel ve güzel günlerde bizlerde güzel dileklerde bulunuyoruz, fakat ben bu sefer farklı şeyler yazacağım ve dileyeceğim.

Kötü ve karaktersiz insanlar için Allah hidayet etsin derdim, olmuyorlar, 46 yaşına girmeme az kaldı, olmuyorlar, değişmiyorlar, anlamıyorlar, vicdan azabı duymuyorlar. 20 yaşındaki askerlerimizi öldürenler üstüne canlı bomba olarak bir anneyide öldürüyorlar. Karşıdan karşıya geçen 14 yaşındaki kıza 3 içmiş pislik çarpıp kaçıyor, yavru o sırada canlı fakat bırakıyorlar ve yaşamından oluyor. 12 yaşındaki bir kız..kendinin kaçmadığını farzetsek bile rızadan nasıl söz edilebilir! İnsan kaç yaşına geliyor hata yapıyor, insana düşen 12 yaşındaki bir kıza, yapma etme yavrum deyip sahip çıkmak değilmi..ama olmuyor 28 kişi, içinde yüzbaşısı, kaymamakamlık çalışanları, ilköğretim müdürleri dahil olmak üzere onca insan birlikte oluyor tecavüz ediyor!
17 aylık masuma tecavüze kalkışan insanlar türedi, narkoz verip hastasına tecavüz eden doktor duyar olduk, bebekler sokağa bırakılıyor soğuktan donarak ölüyor, neler neler duyuyoruz.. Herşeyin iyiye gittiğini kim söyleyebilir??

Ne denebilir Allah aşkına!! Bu nasıl bir gidişat, çocuklarımız ve kızlarımız için kimden emin olabileceğiz, bunca sapkın ve sapıkla yaşarken..sonra idam cezasına çağ dışı deniyor, olan hep masumlara oluyor!

Evlilik kutsal bir kurumdu sözde, ama aldatan aldatana..dejenerasyon diz boyu her anlamda.. Seven, üstüne düşen bir insana dahi vefasız, nankör ve alçak olabiliyor insanlar..ne istiyor ki bu millet?!

Ne masum yüzlerde gizli artık kötülükler, ne saf masum denen yüreklerde vicdansızlıklar

Hayat tercihlerden ibarettir ve insanı insan yapan işte o tercih an'ıdır..karakterli veya karaktersiz yapan, şerefli veya şerefsiz yapan..insanı durduran bir şey yoksa, bir Allah korkusu, bir vicdan...ona nasıl insan denebilir ki. Hayat böyle birşey deyip geçilecekmi sürekli..?! Yapılacak edilecek ve suçu hayata yükleyip "hayat böyle bir şey" demek ne kolay...Böylemi olmalı.??

Mübarek Kurban bayramının yüzü suyu hürmetine Rabbim tüm sapık ve sapkınları, güzel insanların huyunu suyunu bozanları, azaltanları, vicdansızları, canlara, hayatlara kıyanları helak etsin, insanları yüzü gülmez hale getirenlerin yüzü gülmesin..gene olmayacak ama benim içimden bunu dilemek geçiyor.

Tüm güzel insanların, siz değerli dostların Kurban bayramı mübarek olsun, yaşamlarınız daha da güzelleşsin, sağlık, mutluluk, huzur diliyorum arkadaşlar.

Sevgiler, saygılar...