28 Ocak 2011 Cuma

Sevgili Annemle sohbetim..

Geçen akşam annemle tv izliyorduk, annem hacı yüzüğünü sıkıyor deyip yanımdaki masanın üzerine bıraktı.
Yüzüğü alıp yüzük parmağıma taktım ama ilk boğuma bile gelmedi, serçe parmağıma takınca oldu, beni izleyen annem parmağımı tutup tırnağımı 1-2 mm kalacak şekilde kapatarak bebekliğinde bu kadar tırnağın vardı dedi.. Ne kadar küçük diye gönlümden geçmişti dedi, ve çok çokk yıllar öncesine dönüş başladı...

Süleymaniye de doğmuşum, bunu biliyordum ama ilinti kurmamıştım o akşam düşündüm de belkide bu yüzden tarihi yarım adayı çok seviyorum, tek başıma heryerini gezmeye çıkmışlığım çoktur.

Bilmediklerimi de öğrendim, demek hiç bu kadar detaylı konuşmamışız. Ocak ayı Ramazan ayıymış ben doğduğumde ve Ramazanın 20. günüymüş. 4kg.ma yakın doğmuşum. Doğuma kadar orucunu hep tutmuş, hemde buna rağmen.. Her yer kar içindeymiş o gün, hava çok soğukmuş ve yattığı yerde üstünde ince bir örtü ve çarşaf  varmış.. Ben üşürüm diye üstümü o ince örtüyle örtünce ona sadece çarşaf kalmış ve anlamamış ama bu yüzden üşütüp rahatsızlanmış daha sonra....

Sonra vefayı düşünmeye başladım,
vefa = minnet,
vefasızlık = nefret  duygularını ne kadar uçlarında yaşadığımı farkettim.
En büyük şanslarımdan sevgili Annem.. Allaha hamd olsun...

24 Ocak 2011 Pazartesi

HERKES HAKLI HERKES MASUM...!!!

Bu yaşıma kadar çok fazla şey gördüm iyi veya kötü, iğrenç veya berbat.. Çok sohbetlerim oldu her türlü insanla, çok dinledim, çok izledim.. Menfaati için kendinle çelişenleri çok gördüm.. Hemen hemen herkes birçok şeyden şikayet ediyor, ama daha hiç rastlamadımki ben kötüyüm, kötülük yaptım diyen. Herkese göre hep anlatılanlar kötü, peki iyide bu kötülükleri yapanlar nerde o zaman!

İnsan olanın samimi bir pişmanlıkla akıtacağı gözyaşı kadar başka hiçbirşey yüzünü ve gönlünü temizleyemez.!

Kimsenin aynaya bakıp yaptığı yanlışlar için yüzüne tükürecek cesareti yok! Herşeyin kolay karşı tarafı suçlu ilan etmek, vicdanını sadece kendine taraf yapmak. 45yıl az zaman değil birçok iyilik yaptım, birçok  hatada yaptım, bunları birkaçı aynada yüzüme tükürecek kadar kendime yakıştırmadığım yanlışlar. İnsan bazen yaşarken göremiyor yanlışını, ya zaman geçmesi gerekiyor, ya da birilerin birşeylerin sizi silkelemesi gerekiyor, bundan sonrası insanın mayasına kalmış, ya akıllanır ya da at gözlüğüyle, kör gönül gözüyle kabullenmeden yaşamaya devam eder. Hep söylerim insanı durduracak iki şey vardır ya vicdanı, ya Allah korkusu..

İnsana güvenip harcanmak bu hayatta, bile bile lades deyip kendini harcatmakta bu hayatın içinde, insanı vezir veya rezil edenlerde hep bu hayatın içinde. Güzel yüzlerde çirkin yürekler, çirkin yüzlerde olmuş pişmiş güzel yürekler gördüm. Şunuda gördüm, harcanan harcanmaktan şikayet edende insanı harcıyor., harcanmışın elinden tutayım diyorsunuz ilk harcadığı siz oluyorsunuz. Artık daha fazla vefasızlık, nankörlük, kalleşlik, vicdansızlık, alçaklıkmı var banamı öyle geliyor? Hadi buyurun iyiyi doğruyu bulun, haydi güvenin, hadi huzur içinde birşeyler yaşayın....

İnsan olmak en başta yanlışı kabullenmek sindirmekle başlıyor sanırım, görmekle, kendine güzeli yakıştırmakla, anlamakla, iyiden yana değişimi istemekle başlıyor. Yoksa zaafların peşinde sürekli aynı yanlışı yapıyor insanoğlu ve onun doğrusu bundan ibaret oluyor. Neşeli bir yazı değil ama içimden bunlar geçti.
İnsan önce kendini görebilecek, yaptı hayatsa kabullenebilecek, kendine iki yüzlü olmayacak önce insan.
Kral çıplak.

14 Ocak 2011 Cuma

BUGÜN DOĞUM GÜNÜM, AYNI ZAMANDA ÖLÜM..

Acaip bir başlık oldu farkındayım ama hissettiğim bu. Zira güzel insan, melek gibi bir kadından, annemden doğup, bir başkasından böyle özel günümde hayatımın belkide en büyük acısını yaşadığım karışık bir gün bu gün benim için. Unutmak istediğim kötü yarısını unutup yaşamak istediğim bir gün bugün..

Olmadığım bu süre içinde umarım siz blog dostlarının hayatında herşey güzel yaşanıyordur. Bundan sonra güzel yazıları, güzel paylaşımları olan siz değerli dostların arasında olmaya çalışacağım.
Hepinize saygılarımı sunuyorum..

8 Ocak 2011 Cumartesi

FARKINDA OLMALI İNSAN.!

Merhaba arkadaşlar, bi geldim,Can Yücelden beğendiğim şiiri bıraktım gittim...
***

Farkında Olmalı İnsan...

Kendisinin, Hayatın Olayların, Gidişatın Farkında Olmalı.
Farkı Fark Etmeli, Fark Ettiğini De Fark Ettirmemeli Bazen...
Bir Damlacık Sudan Nasıl Yaratıldığını
Fark Etmeli.

Anne Karnına Sığarken Dünyaya Neden Sığmadığını
Ve En Sonunda Bir Metre Karelik Yere Nasıl Sığmak Zorunda Kalacağını
Fark Etmeli.

Şu Çok Geniş Görünen Dünyanın, Ahirete Nispetle Anne Karnı Gibi Olduğunu
Fark Etmeli.

Henüz Bebekken 'Dünya Benim!' Dercesine Avuçlarının Sımsıkı Kapalı
Olduğunu, Ölürken De Aynı Avuçların 'Her Şeyi Bırakıp Gidiyorum, İşte!'
Dercesine Apaçık Kaldığını
Fark Etmeli.


Ve Kefenin Cebinin Bulunmadığını Fark Etmeli.
Baskın Yeteneğini
Fark Etmeli Sonra.

Azraillin Her An Sürpriz Yapabileceğini,
Nasıl Yaşarsa Öyle Öleceğini
Fark Etmeli İnsan

Ve Ölmeden Evvel Ölebilmeli.
Hayvanların Yolda Kaldırımda Çöplükte
Ama Kendisinin Güzel Hazırlanmış Mükellef Bir Sofrada Yemek Yediğini
Fark Etmeli.

Eşref-İ Mahlukat (Yaratılmışların En Güzeli) Olduğunu
Fark Etmeli.

Ve Ona Göre Yaşamalı.
Gülün Hemen Dibindeki Dikeni, Dikenin Hemen Yanı Başındaki Gülü
Fark Etmeli.

Evinde 4 Kedi 2 Köpek Beslediği Halde
Çocuk Sahibi Olmaktan Korkmanın Mantıksızlığını
Fark Etmeli.

Eşine 'Seni Çok Seviyorum!' Demenin Mutluluk Yolundaki Müthiş Gücünü
Fark Etmeli.

Dolabında Asılı 25 Gömleğinin Sadece Üçünü Giydiğini, Ama Arka
Sokaktaki Komşusunun O Beğenilmeyen Gömleklere Muhtaç Olduğunu
Fark Etmeli.

Zenginliğin Ve Bereketin, Sofradayken Önünde Biriken Ekmek
Kırıntılarını Yemekte Gizlendiğini
Fark Etmeli.

Ömür Dediğin Üç Gündür,
Dün Geldi Geçti Yarın Meçhuldür,
O Halde Ömür Dediğin Bir Gündür, O Da Bugündür.

CAN YÜCEL


Fark etmeli insan..sorumluluk içinde, onuru, gururu, duruşuyla insan olmalı insan..insan müsvettesi değil..bunu zorlayanlara inat....