26 Nisan 2010 Pazartesi

UNUTMAK..

Unutmak nasılda iki yönlü birşey değilmi.
Hayatınızda asla unutmak istemeyeceğiniz şeyler vardır.
Ve asla hatırlamamak unutmak isteyeceğiniz şeyler vardır.

Unutmak istemedikleriniz hatırınıza geldiğinde kah hoş bir tebessüm, kah buruk bir tebessüm belirir yüzünüzde. Unutmak istedikleriniz aklınıza geldiğinde ise adeta dökülüp gitmesini ister gibi başınızı sağa sola silkelercesine sallarsınız, birden beyninize veya kalbinize bir acı saplanır..

Yaptığınız güzel şeyler vardır hayatınızın içinde, ve pişmanlık duydunuğuz şeyler. Birinde dost olan unutmak diğerinde düşman gibi olur. Yaşamınızda pürüzler varsa mutsuzluklar varsa sık sık unutmadığınız yaşamışlıklarınıza gider hayaller kurarsınız, bu size bir mutluluk verir. Unutamadığınız acılar hatalar yanlışlarınız varsa onlar ise set gibi dikilir kalır adeta önünüze. Birden önünüzdeki yaşam denen araziyi mayın tarlası gibi yapar, adım atmaya korkarsınız. Unutmamak cendere gibi sıkar insanı bazen, beyniniz ve yüreğiniz hapsolur kitlenir kalır.  Unutmamak en kötü zamanda yüzünüzü gülümsetir bazen..

Unutmak güzeldir.. Unutmak kötüdür.. Ve hayat böyle birşeydir...

20 yorum:

Bero dedi ki...

Doğru gerçekten, unutmak hem güzeldir, hem de kötü.
Ama insanın yaşamına devam etmesi için şarttır, yoksa o kadar kötülük, sıkıntı ve bilgi ile nasıl başa çıkabilirdik ki?

üryan dedi ki...

Hafızanın nisyan ile malûl edilişinde bile güzellik var bazen.. Yoksa nasıl gülümseyebilirdi ki insan, bir kez ağladıktan sonra..

keditasması dedi ki...

hani ölmüş gibi.uzatsan da elini tutamayacak gibi.ölmüş gibi ulaşamayacağını bilmek,etini yakarcasına özlemek..kalabalık yollarda yabancı yüzlerde aramak.paylaşamadığın güzellikler ölçütünde eksik kalmak.en büyük yoksunluğu yaşatan kişiden,nefret etmeye çalışmak,aslında edememek.bunu kendine bile itiraf edememek.unutmak zor.aşk böyle bir şey,hayat değil.aşk kendinden ödün vermek.İyiyi ve güzeli hatırlayarak, kötülüğü unutmak olması gereken..hatırlayarak unutmak bazen..

Adsız dedi ki...

ne güzel bir yazı olmuş, ellerinize sağlık.

Hataları Unutmamak lazım ki ders alalım bir daha tekrar edilmesin..

Güzellikleri unutmayalım ki her daim bizi mutlu etsin en mutsuz anlarımızda dahi..

. dedi ki...

Asla unutamayan biri olarak,aslında unutmak güzeldir diyebilirim,
Unutmak isteyip de unutamadıklarımız yük gibi biner omuzlarıma ve heryere bizimle gelirler,
Unutmak istemediklerimizinse ağırlığını hissetmeyiz,bize yük gibi gelmezler bile...

Ece dedi ki...

ben sadece hafızamdakı 4 seneyı sılmek ısterdım sankı hıc yaşamamıs gıbı,bakalım acı bıcak kaç zaman daha yuregıme saplanacak?boyle bır hayata ne kadar sabredecegım,pekı hangısı zor 4 sene boyunca kandırılmak mı?yoksa unutamam mı?cevabı bende bılmıyorum malesef...

Newbahar dedi ki...

Geçenlerde Tv de bir film izlemiştim sihirli kumanda diye.
Adam sihirli bir kumandaya sahip, hayatını ileri yahut geri sarabiliyor. Yaşamak istemediği anları atlıyor.
Sonra kumanda çığrından çıktı, adam ne yaşayıp ne yaşamadığını bilemedi. Çok anlar kaçırdı.
Unutmayı isteyipte unutamadıklarımız...Keşke silmek mümkün olsaydı.
Birde zamana yenik düşen, hafızalardan yavaş yavaş silinen güzel anlar var. Keşke onlarda her daim taze kalabilseydi.

Saygı ve selamlar

NiLaY dedi ki...

kesinlikle çok güzel söylemişsiniz hayat gerçekten böyle birşey.. zıtlıklarıyla, seçimleriyle hızla geçen bir ömür.. ben maalesef unutamayan biriyim, iyilikleri de kötülükleri de, hatalarımı da sevaplarımı da hiç unutmam sever miyim bu huyumu bazen evet bazen hayır :) hayat gibi işte iki cevaplı :)

stuven dedi ki...

düşündürücü bir yazı ve ben unutmak istemem.

yaşanmışlıklar hatta belki -varsa- pişmanlıklar bile sonraki adımlar için gerekli. hayat her şeye rağmen güzel.

MAVİANNE dedi ki...

napıyorum biliyor musun?
hatırladığımda beni mutsuz edecek anıları unutuyorum,
beni mutlu edecek gülümsetecekleri ise hatırlamak istiyorum
bu şekilde mutlu ve huzurlu oluyorum
tavsiye ederim

Adsız dedi ki...

Merhabalar Mesut Bey,
Ziyaretinize ve yazdıklarımızı daha bir anlamlı kılan yorumlarınıza ve hal hatır sual eden mesajlarınıza çok teşekkür ederim.

Şu anda teknik sorunları da hallettim, ancak ne yalan söyleyim yazma şevkim kırıldı, ne yazabiliyorum, ne de yazılanları okuyup paylaşabiliyorum. Bu aralar biraz da değişik bir yoğunluk var.
Kendimi, araştırmaya ve yazmaya adapte edemiyorum. İnşallah bu sendromu da atlatırız.

Herşey için çok ama çok teşekkür ederim.

Yazınızı daha okumadan yazınız için yerleştirdiğiniz resimden çok etkilendim ve hemen resim için düşüncelerimi yazmak istedim. Daha sonra yazdıklarınızla birlikte resmi inceleyeceğim ve o zaman ki etkileşim sonucu hissettiklerimi ayrıca paylaşacağım.

Şu anda ekrana resmi yerleştirdim, bir taraftan resme bakıyorum. Bir taraftan da yazmaya çalışıyorum. İşte resmin ben de uyandırdıkları; Ben öyle bir dünya istiyorum ki, herşey toz pembe olsun, insanlar kendilerini perişan eden nefislerinden kurtulsunlar ve melekleşsinler. Herkes birbirine yardım etsin ve birbirini güleryüzle karşılaşın. Pembe renkli iyilikler güneşi doğsun, her tarafı iyiliğe boğsun. Herkes birbirine güvenebilsin, kimse kimsenin ardından kuyusunu kazmasın, ikiyüzlülükler ve içten pazarlıklar son bulsun artık...

Daha bu resimle ilgili çok güzel şiirler bile yazılabilir. Bir taraftan resme bakıp ilham alacaksın bir taraftan da yazacaksın.

Şimdilik hoşçakal

Adsız dedi ki...

Merhaba Mesut Bey,

Yaşadığınız şeylerin içinde sizi üzen ve yıkan olaylardan asla hatırlamak istemedikleriniz vardır. Bir de, hatırlamaktan mutlu olduğunuz olaylar vardır. Ne unutmak mümkündür, ne de unutamamak mümkündür. iyiler de, kötülerde aynı yörüngede yerlerini aldılar. nasıl ki iyileri hatırlayıp yeniden canlandırıp onlarla mutlu oluyarsanız, onları silmek unutmak mümkün değilse, kötüleri de unutmak ve silmek mümkün değildir. Yaşamın olmaz bir yerinde dikilevirir karşınıza ve neşenizi kaçırır. Nasıl depremle yaşamayı öğrenmek ve alışmak zorundaysak, iyilerle de, kötülerle de yaşamasını öğrenmek zorundayız.

Yüce Allah, kaleminize ve yüreğinize güç versin. Sevgisizliğin had safhaya ulaştığı günümüz dünyası insanlarına hep sevgi aşılayıp dursun!

Allah'a emanet olun ve sağlıcakla kalın.

Fatih dedi ki...

Yazı için teşekkürler. Nedense unutmak istediklerimizi unutamıyoruz ama unutmak istemediklerimiz direk aklımızdan çıkıyor. Anlamıyorum. Unutmak çok zor..

MEHTAP GÜZEY ÖZCAN dedi ki...

İşte unutmak böle bişi :) Ben ebruliye yazdım sanıyorum size yazmışım bide diyom aa aa ikisidemi aynı yayını yaptı acaba tüm bloglardamı var :) Bende yayınlıyım meğer aklım onun blogunu ziyarette emiş size gelmişim oraya gitmeden yorumu bırakmışım :)

unutmak benzeri bişi..

sibelcan yazınızıda beğendim :)

icimdeki yolculuk dedi ki...

tam üstüne basmışsınız ayağınızı çekin!...unutmak ve unutmamak..bende asl unutmayanlardanımmmm..

http://www.lezzetibol.com dedi ki...

Ne güzel yazmışsınız. Yüreğinize, kaleminize sağlık...
sevgiler

mehbup dedi ki...

Yaşadığım kötü olayları unutmak, güzel olayları hiç unutmak istemem.. ama nedense hep kötü olayları aklımda kalıyor..

Hayatta kiyaşadığımız güzel değerleri ve olayları unutmamak dileğiyle.. Saygılar.

ÇOBAN YILDIZI dedi ki...

Hiç birşeyi unutmuyorum; yaşadığım hiçbir duyguyu.Ne ilk aşkımı,ne ilk hezeyanımı,ne tökezlediğimi ne kalkma çabalarımı ne de zaferlerimi.Aklıma geldiğinde o ilk anda ne hissediyorsam öyle hissediyorum; ne bir eksik ne bir fazla.Çünkü hepsi bana ait, hepsi benim.Mutluluklar ve hüzünler hayatın parçası.

Öyle hoş bir yazı olmuş ki !

Sevgilerimle Mesut Bey.

Adsız dedi ki...

Bence en güzeli hiçbirini unutmamak, güzel anılar da gülümsemek, acılar da ise der almak... Sonuçta o acı anılarda bizim bir parçamız ve kişiliğimizin şekillenmesinde, hayata bakış açımızda katkıları büyük...

aysema dedi ki...

Unutmak istediklerimiz,unutmak istemediklerimiz bir anlamda yaşadıklarımızın bize kattıkları var. Her ikisi de bizi biz yapan unsurlar aslında Sevgili Onuncu Köyün Adamı.

Yeterince tecrübeyi aldığımızda yarınlara güvenle yürümek gerekir. Yolumuzu karartmasına izin vermemeliyiz olumsuzlukların. Her şey gönlünüzce olsun...