1 Ekim 2010 Cuma

3 Çocuk Annesi bir kadını hapse attıran bankayı bilen varmı arkadaşlar!!??


Allah aşkına bir aklı selim bana bu durumu izah edebilirmi ya? İnsanlık bu halemi düştü artık. Bu nasıl bir acımasızlıktır, nasıll bir şerefsizliktirr!!! O kadın hırsızılık yapmış olsa insan genede acır insafa gelir ya.
Şu Ülkede krize rağmen en fazla kar açıklayan kurumlar bankalar, 1.500TL.yimi idare edemiyor bu insanfsızlar!! Hadi bağışlama, ayda 100TL şeklinde taksit yap bir kolaylık yap birşey yap!! Bakın çocuk ne diyor dilekçeyi geri çekin bize bakacak kimse olmayacak dedikleri halde hapis kararını durdurmamışlar, yuh ya yuh arkadaşş!!! Bu insanlıkmıdır, yönetimmidir, kurumsal olmakmıdır, bu nedir ya. Şu yavruların gözyaşına değermi be insafsızlar değermi!!! Sizlerin yanına bunu bırakmamak şart şartt!!!! Böylesi bir durumda insiyatif kullanabilecek bir Allahın kulu kalmamışmı bu prosedür içinde ya.

Kanayan yarayı durdurmak hani, insaf hani, birlik olmak, acımak duygusu hani, insanlık hani, olabilirmi böyle bir şey ya, o yavrulara hiçmi acımaz bir insan yüreği hiçmi, insan beynine insan yüreğine sahip bir varlık nasıl yapar bunu ya!!??

15 yorum:

SeViL ( sevdalitatlar ) dedi ki...

İnsanın tepesi atarda hoyratca haraketlker savurur ya olay karşısında şu anda ben onu yapıyorum.
Nasıl bir mantık bu !
Aaaa tabi yüklen garibana nasıl sa onun arkasında kimse yok .
O kadar büyük şirketlerin borçları var devlete , bankalara neden o iş yerlerinin sahipleri hapis lerde değil de onlara uygun taksitlendirme ile borçlarını ödetdiriyorlar ???

Ama yok onların teminat gösterecek mal varlıkları var ee o halde garibana yüklen.
Bu nasıl bir iş politikası !
Bu nasıl bir insanlık !
Bu nasıl bir vicdan !

Neler oluyor bize neler ???

KİANA dedi ki...

Oy yavrular size kurban olurum.

Sevgili Mavi Tutku..Bu videoyu yeni izledim ben.. Bir ara haberlerde sanırım kulağıma çalındı, ama tam izleyemedim.. Evet insanlığımız yara almış, vicdanlar yara almış, hatta hiç vicdan kalmamış.. Trilyonları kaçırdılar yurtdışlarına, bulundukları yer biline biline susmadılarmı bankalar. Hangi birinin peşine düştüler..... Bir gecede bu kadar parayı bahşiş verenler bu ideoyu seyretmediler mi.. bu kadar parayı bir günlük harçlık yapan insanlarımız nerdesiniz..Zengin dağdan aşırır, fakir düz yolda şaşırır mış.. tabiri caizse kudurdum , yerimde duramıyorum.. hangi banka bende anlayamadım.. Yapılacak bir şey varsa yapalım. şu yavruların gözyaşı kurusun. 10 lira 20 lira versek herbirimiz inanın bu para toplanır.. Bu ülkede aşağıdakiler yukarıdakiler var. ne derlerse desinler, herkes eşittir hakta hukukta deselerde inanmıyorum artık.. Bankalara Trilyon borcu olanlara gösterilen tolerans şu kadına gösteremişler ya. Tüüü insanlığınıza sizin...

Pilli Petro dedi ki...

üzücü bir olay ancak her kurumun bir işleyişi var o banka işleyişini uygulamıştır netice. kimse bu konuda duyusal karar mercii olamaz ne yazık ki.

asıl sorgulanması gereken banka ile ilgili, maaş seviyesi belli birine bu limiti kullanacak seviyede kredi kartı verilmesi.

verdikten sonra çatır çatır prosedürü uygularlar. asıl suçlu olan ne yazık ki bizim devlet düzenimiz.

yoksula, yetimei öksüze, düşküne sırtını dönen bu ezik sistemimiz.

bu konu üzerinde tartışılacak çok şey var esasında tek bir noktaya saplanılmamalı şahsi fikrim.

keşke yaşanmıyor olsa ama emine hanım bunlardan yalnız ve yalnız bir tanesi onlarcasını biliyoruz.

A-H dedi ki...

insanlik coktan oldu ne yazik ki :(

biliyorsunuz ulkemizde deveyi hamuduyla goturenler ceza almazken, bir somun ekmek calan cocuklara yillarca ceza verilir... ben boyle adalete ne diyeyim.

Unknown dedi ki...

prosedürler gerçekten uygulanmak zorunda oldukları gerçeği var ortada ancak bazı durumlar gerçekten çoğu zaman kurum çalışanlarının insiyatifine bağlı seyrediyor.
duruma farklı çözüm yolları getirebilmek de kurum yetkililerinin elinde, hiç uğrasmadan vakit kaybetmeden prosedürü uygulayıp kestirip atmak da...
insanlık nerede mi kaldı??? böyle durumlarda var olduğuna bile inancım yok artık....

Adsız dedi ki...

Ben bankacıyım. Söz konusu anne 30 eylül günü borcun ödenmesiyle serbest kalmıştır. en azından bu çok sevindirici bir haber.

Bankalar prosedürleri uygularken şahsi davranmazlar.Yasalar gereği borç kanuni takibe alınır. Ancak unutmayın ki hapse atılması kararı bankanın isteği bile olsa yargının kararıdır. türkiyede vicdani karar veremeyen hakimler kağıt üstünde yazan kanunu uygular. Hukuksuzluk anlamında okumayın bunu. Ama vicdani karar mekanizmasında birincil güç yargınındır. sonra ise bankanın..
Tahliyesine çok sevindim.

. dedi ki...

Binlerce liralık borç yapılandırılmaya giderek tahsil edilmektedir,bu kadına bin beşyüz lira için yapılan bu haksızlığın vicdani bir açıklaması olduğuna inanmıyorum.
Asıl sorun sanırım kredi kartlarını vatandaşa yamaya çalışan görevlilerde bence.Beş yüzlira aylığı olan birine bu limit nasıl verilmiş buna bakmak gerekir.
Yazık demekten başka söz bulamıyorum.
Salıverilse bile yaşanan travma o çocukların üzerinden nasıl atılacak acaba?

Adsız dedi ki...

Mesajınızı aldım izniniz olursa cevabımı buradan yazmak istiyorum.cevabımı kendi bloğumda yayınlasam, haberi takip edenler için kesintiye uğrayabilirdi.
Değerli beyfendiciğim ;
hangi banka olduğu konusunda hiç bir yayın organı bunu yayınlamaz.basın yayın kurallarına aykırıdır.Övgü ve kötüleme bu kurallar çerçevesinde marka ve ünvan belirtmeden yapılır. Bu nedenle tavsiyem sizlerin de bir bilgisi olursa bile kendi elinizle bunu yazmamanız.
Bankalar şahsi davranmaz derken müşterilerinin sosyal konumlarını derinden analiz etmez. Analiz ettikleri şey ekonomik durumlarıdır.ancak bu banka anladığım kadarıyla bunu yapmamış. Kişiler ve banka arasındaki itilaf, sorun ortaya çıktığı andan itibaren kağıt üstündeki maddelere göre yapılır. Etik davranması gereken büyük bir kurumun hapis kararı çıkartmak için cellatcasına davrandığını sanmıyorum. Dahası sanmak istemiyorum. Ancak mahkemenin bu yönde bir karar almasın istediyse bunu anca kınayabilirim.
Kanunlar kişilerle bire bir münasebete girmezler. kanun maddelerinde yazılı olan ama bilinmeyen bir çok madde itilaf durumunda ortaya çıkar. Ancak önceki yorumda da belirttiğim gibi türkiye de kanunların yazılı kanun şeklinde yürümesi, madde neyse o uygulanır mantığı hakimleri de karar verirken zor durumda bırakır. Yani kararı veren hakim insan olarak vicdanı sızlarken kağıt üstündeki yasayı uygulamak durumundadır. Evlilik boşanma gibi konularda kanun biraz olsun vicdani karar verebilir. ama ticaret kanunnda bu durum ülkemizde malesef yok. Dileğimiz sözlü hukukun da bir an önce hayata geçmesi ve delil ispat anlamında hakimin daha geniş yetkilerinin olmasıdır.
Bankanın da bu kadncağızın sosyo ekonomik durumundan bihaber ve günlük olağan davalardan biri gibi gördüğüne eminim. Aksi takdirde mutlaka temerrüt faizlerini silinip anapara borcunun tahsili konusunda yeniden yapılandırılması mümkün olan bir borç konusunda bu denli kat davranmazlardı..Muhtemelen bu olay basına yansıdığında onlar da kendilerini biraz olsun toplayacak ve yeni bir strateji geliştireceklerdir.Ben olsam markamı kötülememek adına para kaybetmeyi göze alabilirm.
syg/

Adsız dedi ki...

Çok uzun yazdım ama internet sorunu yüzünden yorumum silindi. tekrar etmeye çalışayım.

Mesajınızı aldım ve yanıtı bıraya yazmayı uygun gördüm ki takip edenler de bilgi sahibi olabilsinler.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki bankanın adı konusunda basın organları etik kurallar ve ileride karşılaşacakları tazminat davaları nedeniyle isim yayınlamazlar. Bu anlamda hangi banka olduğunu bende bilmiyorum ama mesleğim adına üzgünüm.

Bir bankanın kanuni takibe aldığı riskler konusunda, bir kurum olan banka, hiç bir bireye şahsi olarak davranışda bulunmaz. Bankanın yapması gereken şey müşterisine borç verirken şahsın sosyo ekonomik analizini ve mali tahlilini doğru şekild eyapması ve alacağı riski ona göre belirlemesidir. Bankaların müşterileri konusunda duygusal veya tavizkar davranışları yoktur.

Kadıncağızın mahkumiyeti bana göre gerçekten büyük bir talihsizlik. Banka mevcut yasaları uygularken türkiyede yazılı kanun neyse onu uygular ve bu olayda günlük sıradan bir dava konusu gibi görülmüştür. Aksine kadınıilla hapse attırmak gibi bir intikamcı davranışa gireceklerini sanmıyorum.

Banka yasaya uyan cezayı talep ederken, yargı evlilik boşanma gibi davalarda vicdani karar verebilir. Ama türk ticaret kanunu ve bağlı olan borçlar kanununda hakimin vicdani karar verme ya da araulma gibi bir şansı yoktur. Yani kararı veren hakim insan olarak vicdani huzursuzluk duysa da yazılı kanuna göre davranmaya mecburdur.Bu da bizim ülkemizin yargı eksiklikleridir.

Banka elbette bu durum ortaya çıkmadan önce temerrüt faizlerinin sıfırlanması ve anapara rsikini tahsili için yeniden yapılandırılması yönünde bir strateji izleyebilirdi. Sanırım bu olaydan sonra markalarının kötülenmesi yerine daha insancıl bir tutum sergileyeceklerdir. Be olsam markamın kötülenmesi yerine para kaybetmeyi tercih ederdim.

Hukukçu değil bankacıyım ama bu konularla ilgili çalıştığım için günde onlarca benzer olayla karşı karşıyayız. Bu nedenle yasalar ve banka hukuku konusunda yazdıklarıda yanlış varsa hukukçular lütfenbeni düzeltsin.
Teşekkürler.

Şenay- Doğam dedi ki...

Koskoca bir buçuk tl. dedi haberler de o küçük delikanlı..çok yaraladı beni.. duyarlı insanlar sayesin de bu badireyi atlattı.. ya sonra..

Adsız dedi ki...

Merhabalar,

Ben de haberi televizyondan izlediğim de üzülmüştüm. Ama alacaklı şahıs olsaydı belki kadının ve çocuklarının haline bakar acır ve şikayetini geri çekerdi. Ama hiçbir bankanın bugüne kadar, kimseye acıdığını ne duydum, ne de gördüm.

Malesef işte memleket bu hale geldi. Ekonomi iyi, büyüme iyi, ihracat iyi, vatandaşın durumu ise içler acısı. Elbette vatandaşın durumu içler acısı olacak, çünkü; ekonomi de, büyüme de, ihracat ta elele vermişler vatandaşı bitirmeye uğraşıyorlar!..

Herkes çok dikkatli olacak, bankaya elini kaptıran, kolunu kurtaramaz!

Mutluanne dedi ki...

Yazık ya gerçekten çok yazık...Utanıyorum insanlığımızdan böylesileri görünce..Nerde insanlık nerde hani yaa

Unknown dedi ki...

cidden yazıklar olsuunn

OYA dedi ki...

tahliye olduktan sonra bu kadıncağızı bir programda izlemiştim.iş bulmuşlardı.kurtulduğuna çok sevinmiştim.bütün olanı biteni soğukkanlılıkla anlatıyordu fakat cümlelerinde geçen her çocuklarım kelimesinden sonra içli içli ağlıyordu.ben de onunla birlikte tabi.kendimi onun yerine koyarak...

Yeşim dedi ki...

Bu ülkede insanlar artık parayı ceplerine değil kalplerine koymuşlar. Din, iman dinlemiyorlar resmen paraya tapıyorlar. Gücü trilyonları kaçırana değil böyle garibana yetiyor otoritenin. Yazık çok yazık!