30 Nisan 2010 Cuma

SÖYLEYECEK ŞEY BULAMADIM..SİZİ KOLAYLAŞTIRAYIM.

İki post yazdım ve her ikisinde de çok ama çok üzgün olduğumu yazdım, ve bunu tüm yüreğimle yazdım.
Gülen hanımla bir kaç mailleşmemizin hepsinde, diğer birkaç arkadaşlarda da hep haklı olduğunuzu ben bunu istemeden yaptığımı, düşüncesizlik ettiğimi asla farklı bir niyetle değil o zamanki allak bullak neyi ne yapacağımı bilemediğim bir halde bu saçmalığı yaptığımı hep söyledim.
Susmayı düşünüyordum bir başka post yazmayacaktım ama neden hala sürdüyorsunuz? Ben size karşı gelip terbiyesizlik yapmıyorumki, evet istemeden o zaman bir hata yaptım 3gündür heryerde her fırsatta bunu söyledim, kızgınlığınız geçmiyormu? Ben sizi ağlatmayı hiç istermiydim Allah aşkına düşünemedim diyorum anlasanıza, eşeklik yaptım diyorum ne diyeyim söyleyin.

Ben gizlenmiyordum sadece utandığım için gelip gerçeği söyleyemedim, yapılan hiçbirşeyden haberim yoktu
bunun için yeminde ederim, resimlerden çıkışlar alındığı blog açıldığı hiçç birşeyden haberim yoktu, olsaydı asla izin vermezdim bunu da söyledim ve söylüyorum. Neden bana olumlu yazan dostlarımın bloglarına gidip adsız ve adlı olarak, o bize böyle yaptı şöyle yaptı diyorsunuz, ben size bir karşı çıkmıyorumki, her seferinde
başım önümde özür dilerim sizlerden lütfen beni affedin diyorum. Şok şok şok diye başlayan postların devam etmesi, bloglara gidip yazılar yazılması devam etmesi neden.

Gülen hanım benim nasıl bir ruh haliyle bu yanlışı yaptığımı anlayamıyorsa bende onu son postunda yaptığı
gibi sırf beni daha fazla zor durumda bıraktığı ÖZELimi yazmasını anlayamıyorum, maillerde sertleştiğimi yazması en az benim yanlışım kadar yanlış, hele özelimi açıklaması...ve başka bir arkadaşının (aysema)bloguna ilişkimi farklı boyuta taşıması yanlış ve çirkin bir iftira. İnanamıyorum herşeyin bu hale gelmesine.

En baştan beri haksızım, hata yaptım, üzgünüm, özür dilerim beni affedin diyorum ama hala, blogunda kim olursa olsun doğru söylemek adına bu köye yerleştim diyen birine bu yakışırmı deniyor.. Size bu yakışıyormu Allah aşkına, sizde aman dileyenin kellesi herşeye rağmen vuruluyormu. Bir hırsızlık yapıp pişmanlığını duyan ömür boyu açlığamı mahkum ediliyor.
Hayatım da yaptığım en aptallık, saçmalık, düşüncesizlik bu, bumu beni bu kadar rezil kılıyor, sözüne güvenilmez kılıyor, ve sağlıksız bir ruh yapısında insan yapıyor.. Ben o dönem o sağlıksız ruh yapısıydaydım, bir dönemdi o, ki Allah bir daha yaşatmasın ne bana ne de başkalarına..
Evet ben bir hata yaptım hata. İşte beni buldunuz buyurun beni dövün, sövün, kızgınlığınız geçene kadar ne istiyorsanız yapın, fakat böyle genelde özelimi katarak yapmayın, Ali bey gitti aslında o oydu ama burda yok dedi yalan söylüyor demek, mailde sertleşiyor gibi şeyler nasıl birşey.

Başınız sağolsun o dönem annenizi kaybetmişsiniz fakat benim tüm bunların üst üste geldiğini bilmeme imkan varmı? Ne diyebilirim ki suçlu, yanlış, düşüncesizlik yaptığımdan başka. Kırgın kızgın haklısınız dediğim halde bunca uzatmak uzun uzunn postlar, dostlarımın bloglarına yazılar bırakmak niye.

Gülen hanım son mailde ben her mailde olduğu gibi, özür diliyorum lütfen beni affedin ve yine büyük bir blog ailesi olalım diye rica etmedimmi, bu sözler ordaki son sözlerim değilmiydi. Neden bunlar bu kadar neden.
Anlamaya çalışmıyorsunuz, anlayamıyorsunuz peki buna sözüm olamaz, ama kızgınlığın bir kin gibi genelde bu kadar olması ne kadar doğru oldu, hadi beni şok şok şok diye kendinizce deşifre ettiniz bu adam budur şudur dediniz tamam, bu kadar özel niye..

Ben hayattan tecrübe edinemeyen katamayan son derece kaypak bir adamım, ben bir sene öncekinden daha kötü bir adamım peki tamam. 1ay sonra geldim evet, hadi 3hafta olsun, ne kadar zaman sonra gelirsem daha masum olurdum? O bir ayın benim için ne kadar bir dönem olduğunu kim bilebilir, çırpınışımı, nefes almaya çalışmamı, birşeyler yapmaya çalışmamı? Kırgınlığınız kızgınlığınız haklılığınız genel postta özelimi yazmaya ve daha ileriye kadar gitti, zaten siz haklısınız diyordum ben, bu nasıl birşey.

Durun ben sizin işinizi daha da kolaylaştırayım. Evet arkadaşlar bundan sonra sakın benim yazılarımı okumayın, beni adam yerine koymayın, ben müthiş rezil adamın tekiyim, bir büyük hata yaparak dürüstlüğünü sonsuza kadar kaybetmiş biriyim. Özür belki tek başına birşey ifade etmez evet ama yanında son derece pişman olduğumu söylüyorum ve affedin diyorum. Fakat bunlar birşeyi değiştirmez arkadaşlar, yani benim özümde ne kadar düşük, kötü, hain, alçak, rezil biri olduğumu değiştirmez o yüzden bundan sonra benim yazılarımı da benide adam yerine koymayın arkadaşlar.

Oldumu? Dahasını isterseniz kızgınlığınız geçmesi için konunun kapatması için ne gerekiyorsa yapabilirim lütfen söyleyin. Ama bana söyleyin artık, dostlarımın bloglarına gitmeyin, genelde özellere girmeyin.
Lütfen ya lütfen... Ertesi gün anladığımda pişman oldum ve hep pişmandım dedim başka birşey demedim.

Her yazımda haklısınız ben aptallık yaptım, düşüncesizlik ve büyük bir hata yaptım, asla bilinçli yapmadım, isteyerek yapmadım dedim başka birşey demedim, lütfen beni affedin dedim sadece..

10 yorum:

. dedi ki...

Mesut bey tüm içtenliğinizle kaç gündür özür diliyorsunuz,kendinizi mazur göstermeye çalışmadan,hatalarınızı kabul edip,karşınızdakilerden af dileyip, pişman olduğunuzu dile getiriyorsunuz,buna rağmen bunu uzatıp,intikam alma eylemine dönüştüren kişiler,artık herkesin gözünde haklılıklarını yitirmişerdir,sizin dostlarınız zaten onlara kulak asmayacaktır,hayatınıza devam edin,blogunuzda güzel yazılarınızı paylaşmaya devam edin lütfen ve o kişileri de ardınızda bırakın,siz dürüstçe pişman olmuş birinin yapabileceği herşeyi yapmışsınız,gerisi onların ayıbı...

Adsız dedi ki...

Merhaba Sevgili Mesut Bey,

Ben hiçbir şey anlayamamışken, muhtevasını bilmediğim bir konu ile ilgili ne diyebilirim ki, sadece olayı anlamak ve kavramak için bloğunuzdaki duyuruları okuyorum. Yoksa, bana kimse sizin aleyhinizde bir yorum ya da mesaj göndermedi, ben de o bahsettiğiniz kişilerin bloglarına hiç yönelmedim. Yönelmem de. Eski arkadaşlarınızdan bana yorum gönderecek olan olsa bile ben onlara kulak asacak biri değilim. Ben burada sadece, ama sadece sizi dinliyorum. Kaç gün olduğunu bilmiyorum ve bunun da hesabını yapmıyorum ancak, ne olduğunu anlamaya çalışıyorum ki, bu konuda size dönebiliyim.

Doktor bile hastasını muayene etmeden, gerekli tahlilleri yapmadan reçete yazmaz!

Tamam siz bir hata etmişiniz. Şiirlerimden aklınızda kaldıysa "düşene vurmak" benim kitabımda yoktur. Ancak, sizin elinizden de tutabilmem için, durumu öğrenmem gerekiyor.

Ben, sizi hala dostum olarak görüyor, biliyor ve seviyorum, ancak yukarıda da bahsettiğim gibi olayın ne olduğunu sadece sizin yazılarınızdan öğrenmeye gayret ediyorum.

Sevgili kardeşim, anladığım kadarıyla bu durumda yapacak bir şey yok. Siz ne söylerseniz söyleyin, ne yazarsanız yazın, eski arkadaşlarınız bir müddet daha sizi yerden yere vurmaya devam edecekler. Nasıl olsa sizin burada bir bloğunuz var. Bu blogta paylaşımını sürdürdüğünüz arkadaşlarınızla paylaşmaya devam edin.

Sizi haklı bulan, elbette size gelecek. Sizi haksız bulan da elbette kapılarını kapatacak.

Siz de "ölen ölür, kalan sağlar bizimdir" hesabı yazmanıza devam edin.

Madem siz kendinize göre haklısınız ve bu konuda samimisiniz. Bunu kim daha iyi bilir? Yüce Allah bilir, değil mi? O halde, bırakın kulları ikna etmeye, bedeninde nefis taşıyanı ikna etmek zordur. Yüce Allah işin doğrusunu (sizin haklı olduğunuzu) biliyor ya! O, hem size, hem de bize yeter!

Allah'a emanet olun ve sağlıcakla kalın!

üryan dedi ki...

EBRULİ GÜNCEnin dediği gibi;

kaç gündür özür diliyorsunuz..Ve bence de artık yeter.. Bundan ötesi, bir bloga da yazdığım gibi, affetmemek çizgisinden çıkıp,anlamsız bir EGOya dönüşüyor..

Düşünüyorum ;
Yaşı kemale ermiş ve etrasfına abilik ablalık taslayan bizler bunu yaparsak, 20 li yaşlardaki çocukların bu tür fevri tavırlarına hak mı vermek gerek..

Siz , özür dileyerek ki; bu çoklarının sandığının tersine çok güçtür, elinizdeki ateş topundan kurtuldunuz..

şimdi bırakın, kim ne istiyorsa onu yapsın..
ya öfkesiyle ateşi harlandırıp kendi de dahil, pek çok değerini yok etsin- haklı olduğu davada haksız duruma düşerek-,
ya da sükunetle ;"beşerdir şaşmıştır" diyebilme olgunluğuna varsın..


yine söz geldi sivri dilimin ucuna;

alemi nasıl bilirsiniz diyorlar Veli'ye..
El-cevap muhteşemdir : kendim gibi kendim gibi..

konuyla alakasız mı oldu dersiniz bu söz..

olsun .. bu da benim üryan bir saçmalığım olsun..

saygılar.

Adsız dedi ki...

Hatayı kabul edip özür dilemek en büyük erdemdir, evet belki yaşananlar tatsız olabilir ama önemli olan yeni, saf ve duru başlangıçlardır. Önemli olan bundan sonrası.. Bence özür dilendikten sonra geçmişte yaşanmış hataları unutup geleceğe bakmak lazım... Üzmeyin artık kendinizi...

Newbahar dedi ki...

Derin bir nefes alın ve sakin olun artık.
Aldırmayın tepkilere. Elbet ilk başlarda insanlar kızdı, tepki aldınız ama zamanla unutulacak.
Siz gitmek istediğiniz yolu seçin. Devamsa yola devam..
İnsanın kendi içinde vicdan muhasebesi yapması kolay değildir. Siz bunu yapıyorsunuz.
Yanınızda olmak istemeyenlere güle güle, kalanlara yeniden hoşgeldin.
Öyle değil mi?
Saygılar

Zeugma dedi ki...

Bu üçüncü yazınız özür dilemekle ilgili. Söyler misiniz kaç kişiden özür diliyorsunuz siz? Kaç kişi bunlar??
Unutmayın kimseyi karşınıza alıp da bireysel bir yanlış yapmadınız siz.
O ara ne kadar bunalımda olduğunuz halen orada, o blogunuzdadır. Sarfetmedik açıklama,af ve özür cümlesi bırakmadınız.Onlar da buradadır.

Buna rağmen affetmediğini söyleyen birkaç kişiyi mutlu etmek mi istiyorsunuz halen? O halde Taksim Meydanı'nda asın kendinizi !!!
Başka yapacak bir şeyiniz kalmadı çünkü...

Ben burada bir daha özür yazısı falan görmek istemiyorum..
Normal blog hayatınıza, postlarınızı girmeye devam edin lütfen...
Onca insan sizin yanınızda. Ve daha fazla üzülmenizi istemiyor kimse...

♥ŞANSLI♥ dedi ki...

Ne olduğunu anlamadım doğrusu!ama siz özürünüzü dilemiş ve insanlığınızı fazlasıyla yapmışsınız.Artık ayaklara kapanmanın anlamı yok.
Sevgiler:)

ezgilimelodi dedi ki...

Olay hakkında bilgim olmadığı için sadece okuyorum.Dilerim her şey yoluna girer.Yanlış anlaşılmalar olmaz umarım...
Saygılar

Unknown dedi ki...

Hiç konuyu bilmeden ne yapmış olursanız olun hatanızı anlamış olmanız yeterli. İnsanların affetmesi çok da önemli değil. Sizin kendinizi affetmeniz en önemlisi.

Kolaylıklar dilerim.

♥ŞANSLI♥ dedi ki...

Merhaba Onuncu köyün adamı!
Yaş ne olursa olsun insan hayattan bir şeyler öğreniyor.Benim burada öğrendiğim ise bilmediğin konulara ne burnunu sokuyororsun oldu.Ben de o bloga girip başsağlığı dileyenlerdenim.Başsağlığı dilenmiş bir kere geri alınmaz.Tekrar başımız sağolsun.