Herkes bir sevgidir aşktır tutturmuş gidiyor hayat içinde, ama gerçek sevgiyi aşkı kaç kişi biliyor acaba? Kaç kişi böyle bir gerçekliğin hakkını verebilir. Bir türk filminde beğendiğim bir sahne vardı adam isyan etmiş şöyle diyordu, "o iyi, bu iyi herkes iyi, o zaman kötü kim"?? Bir bakın herkes şikayet ediyor, kimse diyormu ben şu aşkı mahvetim, diyormu ben şu aşkın kıymetini bilemedim beni seveni küstürdüm diyebiliyormu, varmı bunu diyen bir allahın kulu???
Herkes, birilerinin aşkını mahvettiğinden bahsediyor, aşkı bilinmedinden yakınıyor, adam gibi adam yok deniliyor, kadın gibi kadın kalmadı deniliyor, ya iyide o zaman kötü kimm?? Ben birini tanıdım, kadın allahsız imansız vicdansız birini sevmiş, aldatıldığı halde yıllarca kapıda boynuna atlayacak kadar, özel ortam yapacak kadar, şen şakrak barlarda eğlenecek kadar birlikte bir hayat yaşamış. Adamın aldattığının haddi hesabı yok, adam sokağa atmış gece yarısı, adam aşağılamış başkalarıyla oluyorsun diye iftira atmış, ama hala yıllar geçse bile birşey olmamış gibi yaşayabilmiş onunla, ne bir mide bulantısı, ne bir iğrenme..aksine kata katıla geçen yıllar. Şimdi..bu insanda aşktan sevgiden bahsediyor ve yıllarca yaşadığına dört dörtlük birşey yaşadım diyebiliyor!! Ve his,den bahsedebiliyor..hismi? Nasıl yani? Anlatabiliyormuyum arkadaşlar?? Sevgi aşk tamam, kime göre neye göre, hani pencereden hangi ölçüye bakışa göre?? İşte herşeyi ayıranlar bunlar, herkes aşk ve gerçek sevgi diyor ama bakılan pencereler farklı, ölçüler farklı. Bir ilişkiye başlanıyor bir şekilde, genelde görsellik önemli etken oluyor..adamda boy pos karizma , kadında güzellik, bakım, fizik, ya hayata bakış ve karakter???
O ilk elektrik ve hislerin doruğa vurması sonrasında hissedilen aşkın hüsrana uğraması süreci başlıyor, gün ve gün, ay ve ay, yıl ve yıl...Aşkın başlangıcına değil aşkın bitişine adım atılıyor aslında.. İşte bu yüzden ben her zaman derim ki, başlangıçlar değil sonlar anlamı ve yaşananın gerçekliğini belirler, çünkü gerçek olması gereken şey ortaya çıktıkça, aşk ortadan kaybolmaya başlar, o gerçekki hayata bakış, doğrulara bakış, aynı pencereden hayata bakıştır...
AŞKIN EN BAŞINDA, SEVDİĞİMİZ BİZİM GÖRMEYİ İSTEDİĞİMİZ OLUYOR, GERÇEKTE OLAN DEĞİL... Ve işte bir sürü yaşanmış hüsranla bitmiş Aşk hikayeleri, ve işte bir sürü hasretler, özlemler, kırık korkak yürekler, neyin ne olduğunu bilemeyen hale gelenler.. Aşkın yangını ve külü başka olur..
Hislerden bahsediliyor..dayanağı doğrular olan gerçekler göz ardı ediliyor, çünkü o his hissetmek istediği duyguyu getiriyor, işine geliyor yani, fakat gerçeği götürüyor, ve bir hayat oyunu başlıyor, atan aldatan birine bile iyidir denilebiliyor şu hayatta. Döven bir adama, o benim kocam evimin direği denilebiliyor, çünkü olması gerekeni doğruyu bilmiyor bir çok yürek..
Aldatan vicdansız birinin verdiği hissi, vicdanı olan iyi bir insan veremezmi??
Veremez arkadaşlar inanın veremez, çünkü başta dediğim gibi, insanların bakışları, sevgi anlayışları, hayat ölçüleri başka başka.. Bir bakın, şu bebek katili pisliği bile sevenler var öyle değilmi aşık olan da vardır eminim..!! Kaç boşta insan varki şu hayatta, karakterliler birbirlerini, karaktersizler birbirlerini buluyor, herkes bir şekilde kendine hitap edeni, kendine yakıştırdığı insanı buluyor işte ölçüleri doğrultusunda.
Aşk ve gerçek sevgi, ölçüler, anlayış, hayata bakış....! Doğruyu, doğru insanı bulmak zor.. Bir çok insan birbirine göre değil aslında, çünkü bence yaş ilerleyip büyük tecrübeler edinilse bile bu hata her zaman yapılabilen birşey, çünkü Aşkın gözü gördür ve insanı kör eder. Yani kör olmadan yarı mantıkla yaşasan bir türlü, kör olup yaşasan bir türlü. Bence her ne olursa olsun bir insan ne isteyip ne istemediğini bilmeli bu hayatta ilk önce hele de evlilik gibi birşey söz konusu olduğunda. Kimse kimsenin canını yakmamalı, yüreğinde onarılmaz yaralar açmamalı, umudunu hayalini yok etmemeli, gerçek aşkı, gerçek sevgiyi, ve en önemlisi bunları SAYGI,yla harmanlayıp yaşamasını bilmeli. Dost sevgili olunabilmeli, ve en önemli birşey daha bence ne biliyormusunuz arkadaşlar EMİN olmak duygusu..
Bence,
önce ne istediğiniz bilin, ne istemediğiniz bilin,
asla birini değiştirmeye çalışmayın,
yerine oturmayan taş varsa kendi kendinizi kandırmayın,
doğruları yanlışları ile uyumlu olduğunuz insanı seçin,
asla asgari müşterek değil, azami müşterek arayın, ki katlanmadan yaşayın,
sevginizin hemen yanıbaşında hatta yapışık ikizi olarak saygıyı bulundurun,
size karşı saygıya yakışmayan şeyler yapan biriyle asla şansınızı zorlamayın,
birşeyler katmayı renk katmayı bilen biri olsun mümkünse, ve tabiki sizde...
hayat, zaman, yeterince yıpratıcı, dikkat edin birde siz yıpratmayın, üretin tüketmeyin,
birlikteliğin samimiyeti çelişkilerin olmamasından belli olur, yani aldatan birinin seviyorum demesi gibi,
gerçekten seven insan bir gün yerin dibine sokup sonra telafi etmez bunu alışkanlık yapmaz,
gerçek sevginin olduğu yerde sorumluluk olur umursamazlık asla olmaz.
Bence hayat bir bütündür, gerçek sevgi bir bütündür, o ayrı bu ayrı diye çirkinlikler hafifleştirilemez yaşamak için bahane aranamaz. Sevgiye yakışmayan şeyler varsa bir ilişkide anlam yoktur, herşey bir yalandan ibarettir sadece oyundur gerçek değil.
Aşklar güzel ve tılsımlı başlar, önemli bunun doğru insanla yaşanması, insana ve gerçek sevgiye yakışır bir biçimde yaşatabilinmesidir.